Küle’nin açıklamaları şöyle:
Dijital ekonomi giderek artan bir hızla hayatımızın merkezine yerleşiyor ve bu rekabet politikalarıyla uygulamalarını derinden etkiliyor. Rekabet Kurumu olarak dijital dönüşümün getirdiği yeni dinamikleri yakından takip ediyor ve Türkiye’nin bu alandaki pozisyonunu güçlendirmek adına gerekli düzenlemeleri ve inisiyatifleri hayata geçiriyoruz.
Türk Rekabet Hukuku Mevzuatı, rekabeti koruyarak ve teşvik ederek, teşebbüs ve tüketici haklarını güvence altına almayı ve inovasyonu desteklemeyi amaçlamaktadır. Rekabetin dijital ekonomide dahil tüm sektörlerde sürdürülebilir bir büyüme ve kalkınma için vazgeçilmek olduğunu bir kez daha vurgulamak isterim.
Dijital pazarlar hızla gelişip tüketiciye sayısız fayda sağlarken bir yandan da büyük platformların rekabeti sınırlayan ve rakipleri dışlayan davranışlarına sahne olmaktadır. Bu kapsamda, rekabet hukukunun dijital ekonomiyle entegrasyonu ve adil bir rekabet ortamının tesisi için hem ulusal hem de uluslararası düzeyde büyük önem arz etmektedir. Kimi zaman Pazar tanımı ulusal sınırların ötesine taşmakta, bu da rekabet otoriteleri arasındaki işbirliğinin önemini daha da arttırmaktadır.
Türk Rekabet Kurumu olarak 2020 yılında dijital ekonomiye yönelik stratejimizi belirleyerek çalışmalarımıza hız verdik. Bu kapsamda I. DUD dairemizi bir ihtisas dairesi haline getirerek sorumluluk alanını sadece dijital ekonomiye yönelik olarak belirledik. Çok sayıda ilk inceleme, ön araştırma ve soruşturmalar yapmamızın yanı sıra E-Pazaryeri Platformları Sektör İncelemesi, Çevrim İçi Reklamcılık Sektör İncelemesi çalışmalarımızı bitirdik. Bununla birlikte Mobil Ekosistem Sektör Araştırma Raporumuzun çalışmaları devam etmekte.
Bir diğer önemli konu ise Orta Vadeli Planda da yer alan 4054 sayılı yasada TBMM in yapacağı dijital platformlara yönelik yasanın raporlama çalışmalarını bitirdik. 21 uzman arkadaşım iki yıla yakın bir süre geceli gündüzlü çalışarak dünyadaki hemen hemen tüm literatürü ve makaleleri tarayarak kamuoyu araştırmaları yaptırarak yaklaşık 2500 sayfalık Dijital Dönüşümde Rekabet Hukuku Yansımaları raporumuzu hazırladık. Web sitemize koyduğumuz çalışma bunun çok kısa bir özetini teşkil etmekte.
Rekabet Kurumunun son yıllardaki faaliyetlerinde öne çıkan başlıkları kısaca özetlemek isterim.
Rekabet Kurulu kararlarının ekonomi üzerinde ki etkisini gösteren ve OECD metodolojisine göre hazırlanan Etki Analizi Raporu 2021-2022 döneminde tüketicilere 13,1 milyar fayda sağladığını göstermektedir. Bu durum Kurumumuz nezdinde atılan adımların ve alınan önlemlerin ekonomik alanda ne denli öneme sahip olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir.
Yeniliklerimizden biri olan taahhüt ve uzlaşma mekanizması da rekabet ihlallerine müdahale süreçlerimizi hızlandırmış ve etkinliği arttırmıştır. Bu sayede ihlali kabul eden teşebbüsler soruşturmanın erken aşamalarında tasarlanan taahhütlerle yapısal ve kalıcı çözümler üretebilmekte ve cezalarında indirim elde edebilmektedirler. Mevzuat değişikliği sonrasında açılan soruşturmalardan 12’ si verilen etkin taahhütlerle sonlandırılmıştır. Uzlaşma tarafında ise ihlali kabul eden 92 teşebbüs toplamda yaklaşık 836 Milyon TL idari para cezası ödemiş ve haklarında yürütülen soruşturmalar sonlandırılmıştır. Yapılan tüm bu değişiklikler, mevzuatımızın iş dünyası ve tüketiciler için daha adil ve şeffaf hale gelmesine katkı sağlamıştır.
Rekabet Kurumu olarak, rekabet ortamını korumak ve teşvik etme görevimiz, aynı zamanda rekabet ihlallerini tespit etme ve gerekli yaptırımları uygulama sorumluluğunu da beraberinde getirmektedir.
Rekabeti bozan davranışları tam olarak engelleme ve değiştirmede proaktif olmak yerine reaktif olması sebebiyle, her zaman yeteri kadar caydırıcı bir yaptırım olmasa da rekabet aksaklıklarını gidermede para cezalarının önemli bir mekanizma olduğunu belirtmek isterim. Zira kamuoyunda verilen para cezalarının yüksekliği sıklıkla gündeme gelmekle birlikte rekabetin sağlıklı şekilde işleyebilmesi ve toplumsal refah açısından ağır sonuçları olan rekabet ihlallerinin önüne geçilmesi için cezai yaptırımlar kaçınılmaz bir gerçektir.
Son yıllarda hem beşeri hem de bilişim teknolojileri alanındaki yatırımlarımız sayesinde artan başarılı inceleme süreçlerimiz, para cezalarındaki artışı da beraberinde getirmiştir. Son on yılın verilerini incelediğimizde, verilen cezaların %87 sinin son 4 yıl içinde verildiği görülmektedir. Bu 4 yıl içerisinde toplamda 10.4 milyar TL para cezası verilmiştir.
Bu çerçevede bilişim teknolojilerine yaptığımız yatırımlarla dijital veriler üzerinde inceleme kapasitemizi artırdık.
Bilişimci meslek personelimiz mobil ve yerleşik cihazlarda, yazılım kodlarında, veri tabanlarında, sunucu sistemlerinde, algoritmalarda inceleme yapma yetkinliğine sahip bulunmaktadır. Trendyol ve Hepsiburada gibi platformların algoritmalarında incelemeler gerçekleştirdik. Algoritmalara müdahale ettiği tespit edilen Trendyol’ a 62 milyon TL idari para cezası verilmekle birlikte, ciddi yükümlülükler getirdik.
Bu kapasite artışı, soruşturma sayıları ile birlikte doğal olarak yerinde inceleme sayılarımızın da artmasını beraberinde getirdi. Pandemi döneminde, kamu sağlığı ve ekonomik istikrarı korumak adına hastaneler soruşturması ve zincir market soruşturması gibi önemli incelemeler gerçekleştirdik.
Bu yılın başında meydana gelen deprem felaketi, hepimizi derinden sarstı ve bir kez daha toplumsal dayanışmanın ve hızlı hareket etmenin ne kadar önemli olduğunu hatırlattı. Felaketin ilk gününden itibaren bölgedeydik ve yaraları sarmak, bölge ekonomisine destek olmak için zaman kaybetmeden harekete geçtik. Bölgede zarar görenler için yardım çalışmalarına katıldık ve bölge ekonomisinin yeniden canlanması için gerekli adımları atmaya başladık. 8 farklı ildeki ticaret odası, borsa temsilcileri ve STK’ larla bir araya gelerek bölgesel ekonomik yapıyı ve rekabet koşullarını değerlendirdik. Bölgeye özel olarak başlatmış olduğumuz incelemeler ve soruşturmalar bölgenin ekonomik toparlanmasına katkı sağlamak ve adil rekabet koşullarını korumak amacıyla sürdürmektedir. Bu olay, bizlere rekabet hukukunun sadece ekonomik kalkınmayı teşvik etmekle kalmayıp aynı zamanda toplumsal ve ekonomik zorluklar karşısında da hızlı ve etkili çözümler üretebilme kapasitesine sahip olduğunu göstermiştir.
Rekabet hukuku alanında gerçekleştirdiğimiz çalışmalar, sadece teorik prensipler ve genel uygulamalarla sınırlı kalmamaktadır. Pratikte öne çıkan birçok kararımız kurumumuzun ekonomide, rekabeti nasıl şekillendirdiğini, faaliyetlerimizin tüketiciler, işletmeler ve piyasalar nezdinde nasıl olumlu etkileri olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Bu bağlamda, dikkatinizi öne çıkan bazı karar ve uygulamalarımıza çekmek isterim.
Google soruşturmamızla alışveriş karşılaştırma sitelerinin, yerel arama sitelerinin önünü açtık.
Birleşme devralmalarda teknoloji şirketlerinin ciro eşitliklerini kaldırarak öldürücü devralmalarının önüne geçtik. Twitter devralması da bu kapsamda bize bildirilmeliydi, bildirilmedi. Bildirilmediği için idari para cezası uygulandı.
Sahafların kolaylıkla platform değiştirmelerini sağladık.
Whatsapp kullanıcıları için Facebook dayatmasını durdurduk. Artık diledikleri gibi verilerinizi kullanamayacaklar.
Trendyol’ un algoritmaları ile kendini kayırmasının önüne geçtik. Ayrımcılığa son verdik.
Çiçekçiler, restoranlar diledikleri platformlarla diledikleri koşullarda çalışabilecek, kendi mağazalarında da diledikleri kampanyaları uygulayabilecekler.
E-pazaryerleri, çevrimiçi reklamcılık, ilaç, akaryakıt gibi sektör incelemelerini yaptık. Sektörlerin röntgenlerini çektik, sorunlara ışık tuttuk.
Sahibinden’ de ilan veren emlakçıların ve oto galerilerinin diledikleri zaman verileri diğer rakiplere taşıyabilmelerinin önünü açtık. İstedikleri takdirde rakiplerden de verilerini sahibinden’ e taşıyabilecekler.
Zincir marketlerde hub&spoke karteline geçit vermedik. 2.7 milyar TL rekor para cezası ile cezalandırdık. Üreticilerin ve tedarikçilerinin de raf fiyatlarına müdahale etmelerinin önüne geçtik.
Coca-Cola’ nın küçük market ve bakkallarda dolaplarının %25’ inin rakiplere açılmasını sağladık. Teşebbüsün hakim durumunu kötüye kullanmasının önüne geçecek taahhütlerle, soruşturmayı sonuçlandırdık.
Aynı şekilde, Algida’ nın dolaplarının %30’ unu rakiplere açtık ve münhasırlık uygulamalarına son verdik.
Un, maya, yumurta gibi temel gıda maddeleri üzerinde yapılan rekabet ihlallerini cezalandırdık ve ihlallere son verdik.
İlaç devlerinin aralarında anlaşıp, hastalara pahalı ilaç dayatmasının önüne geçerek, kamu bütçesini bu ekonomik yükten kurtardık.
Gözlük ve gözlük camı pazarındaki dev oyuncuyu verdiği taahhütlere uymadığı için, süreli para cezası ile 492 milyon TL para cezası ile cezalandırdık.
Kozmetik sektöründe raf fiyatlarını belirleyen teşebbüsleri tek tek tespit ettik, cezalandırdık.
Çimento, hazır beton, cam, seramik sektörüne yönelik incelemeler yaptık, yapıyoruz.
İnternet üzerinden satışı engelleyen kim olursa olsun peşine düştük, bulduk ve pazarı serbestleştirdik.
Otobüs biletlerinin farklı platformlarda satılabilmesini sağladık.
Akaryakıt sektöründe faaliyet gösteren dört büyük teşebbüsün yeniden satış fiyatı tespitine yönelik ihlallerini cezalandırdık.
Ankara Esenboğa Havalimanı’ ndaki gümrüklü geçici depolama hizmet bedellerinde %50 indirim taahhütü aldık.
Antalya limanındaki aşırı fiyata dur dedik. Dolum hizmetlerinde rekabet koşullarını iyileştirdik.
İşgücünün serbestçe dolaşımının önündeki centilmenlik anlaşmalarını tespit ettik, cezalandırdık. Çalışanların serbestçe iş değiştirebilmelerini ve bireysel refahlarının artmasını sağladık.
Görüldüğü üzere, gerek dijital gerekse de pek çok farklı sektördeki ihlale müdahale edilmiş ve bu ihlallere yönelik hedef odaklı tedbirler alınmıştır. Bu bağlamda teşebbüslerin iş yapış biçimlerini yarı yargısal görevlerimizi ve rekabet savunuculuğunu büyük bir özveriyle yerine getirerek, etkiliyor, toplumsal farkındalığı yükseltiyoruz. Tüm faaliyetlerimiz rapor ve kararlarımız aracılığıyla inovasyon temelli rekabeti teşvik ederek, piyasalarda rekabet karşıtı müdahalelere ve pazara giriş engellerine karşı durmayı hedefliyoruz.